26 Aralık 2014 Cuma

Kırık Şemsiye Blogger Etkinliği


Kırık Şemsiye bloğunda çok güzel bir etkinlik var katılmaz mısınız?
Son zamanlarda sürekli bir blogger takip etkinliğidir yapılıp duruyor.Benim de bir kaç yerde etkinliğe katıldığım yerler var ve bu sefer bende blogumda bir blogger takip etkinliği yapmak istedim.Belki aramızda yeni olan blogger arkadaşlar ve blogunu tanıtmak isteyen arkadaşlar vardır diye düşündüm.

24 Aralık 2014 Çarşamba

Kolay İrmik Helvası

Herkese Merhaba
Siz de benim gibi canı sıkıldıkça mutfağa girenlerden misiniz?
Benim hayatımda mutfağın yeri çok büyüktür.Mutfağa ilgim çocukluk yaşlarımda başlamış.Küçükken yemeğe misafir geldiğinde mutfağa kurulan masada olmaktan mutlu olurdum.Şimdi de sonuç değişmedi aslında.Arkadaşlarımı mutfakta ağırlamayı onlarla yeni şeyler yapmayı çok severim.Bazen de aklıma düşen tatlıyı gecenin kör vakti olmasına aldırış etmeden yaparım.Dün akşam da tam olarak bunu  yaşadım.Veee girdim mutfağa.Hem de irmik helvası yapmak için:)

Kısaca tarif verecek olursam
1 bardak irmik
2 bardağa yakın toz şeker
Yarım çay bardağından biraz fazla sıvı yağ
1 yemek kaşığı margarin
2 su bardağı su veya süt 


Tencereye 2 yağıda döküp yağların karışmasını bekliyoruz.Ardından irmiği ilave ediyoruz 20 dk kadar kavuruyoruz.Ayrı bir kapta su veya sütü şeker ile karıştırıyoruz ve tencereye döküyoruz.Suyunu çektiğinde ocaktan alıp üzerini temiz bir örtüyle sarıyoruz.Demlenmesi önemli.Daha sonra istediğimiz şekilde servis yapıyoruz.(vişne reçeli ile de harika oluyor)
Afiyet olsun.

20 Aralık 2014 Cumartesi

Özdemir Asaf/Lavinia

Herkese Merhabalar
Bugün sizlere Özdemir Asaf denince akla gelen bir şiiri paylaşmak istiyorum.Kendisiyle lise edebiyat sınavında tanışmıştım.Sınav sorumdu ve şiiri  incelemem istenmişti.


LAVİNİA
Sana gitme demeyeceğim
Üşüyorsun ceketimi al
Günün en güzel saatleri bunlar
Yanımda kal
Sana gitme demeyeceğim
Gene de sen bilirsin
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim
İncinirsin
Sana gitme demeyeceğim
Ama gitme Lavinia
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme Lavinia
                                                               Özdemir ASAF

18 Aralık 2014 Perşembe

Her Kalp Kendi Şarkısını Söyler

Herkese merhaba uzun zamandır kendimde bloğa yazacak şevki bulamıyorum.Tembellik diz boyu şu aralar.Battaniyemi alıp kitaplarımın başında buluyorum kendimi.Birini de sizlerle paylaşayım dedim.

Her Kalp Kendi Şarkısını Söyler
Kitabın adının uzun olması kadar hikayesi de ilgimi çekti.
Ana karakter Julia'nın babasının kaybolmasının ardından babasının kayıp geçmişiyle yüzleşiyor.
Yazar çok farklı alanlarda geniş çaplı bir araştırma yapmış.Bu da gerçeklik duygusunu arttırıyor.
Annesinin  Mi Mi adında bir kadına 40 yıl önce yazılmış mektupları bulmasıyla Julia babasının geçmişini araştırmaya başlıyor.
Babasının küçükken lanetli olduğunu düşünen bir ailesi olduğunu ve babasını terk ettiğini,manastırda yetiştirildiğini ve oranın yerlisi bir kıza deli gibi aşık olduğunu öğreniyor.Yerli halk onların aşklarını dilden dile anlatıyor.Babasının hakkında bunları duyduğunda büyük geçmişi Julia'yı derinden etkiliyor.
Kitabı okurken bazı kopukluklar olduğunu düşündüm.Sebebi sanırım çevirimiyle ilgili.Hikayenin sonu ise eksik bitiyor bence.Son sayfayı okuduktan sonra devam edecek hissine kapıldım.Yine de okumaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Yorumlarınızı bekliyorum.
Sevgiler.

17 Aralık 2014 Çarşamba

(Me-Time) Kendine Ayırdığın Zaman

Herkese Merhaba
Taaaa Fi tarihinde sevgili Gizem'in Saksısı mimlemişti.Ancak blog yazmaya verdiğim ara nedeniyle ancak yazabiliyorum.Bakalım sorularımız nelermiş?

1- Yalnızken ne izler, ne okursun?

Genellikle bilim-kurgu filmler ve diziler izlerim.Kitap okurken ise tercihim psikolojik kitaplar olur.

2-Kendine ayırdığın zamanlarda ne giyersin?

Ne kadar rahat o kadar iyi enim için evde pijamalarım en bi kıymetlim :)

3-(Me-Time) Kendine ayırdığın zamanda kullandığın güzellik ürünlerin nelerdir?

Peeling özelliği olan temizliyiciler favorim.Onun dışında doğal yağlarla bakım yapmayı severim.

4-Aktüel en sevdiğin oje?

Çok fazla kullanmasam da Golden Rose ojeleri severim.

5-Kendine ayırdığın zamanda ne yer, ne içersin?

Salata yapmaya da yemeye de bayılırım.
Türk kahvesi olmazsa olmazım diyebilirim.

6-Aktüel en sevdiğin mum?

Kitap okurken bana eşlik eden vanilyalı mum varsa keyfime diyecek yoktur.


7-Yalnızken dışarıda vakit geçirir misin?

Fazla değil yalnız kalmayı evde tercih ederim.Dışarıda yalnızsam  hemen alışveriş merkezlerine atarım kendimi.

8-Tek başına sinemaya gider misin?

Hayır.

9- En sevdiğin online-shop?

İnternet alışverişi yapmıyorum.Geri kafalıyım bu konuda alacağımı elime alıp incelemeliyim.

10-Eklemek istediğin bir şeyler var mı? Kendine ayırdığın vakitte daha neler yaparsın?

Araştırmalar yapmayı severim.Alışveriş yapmak,değişik yerler keşfetmek hoşuma gider.

Uzun zaman olsa da yapmayan arkadaşlarımı mimliyorum.
Sevgiler

28 Kasım 2014 Cuma

Yaşasın Lacivert Güç!



Temizlik ciddi bir iştir. Salonu, mutfağı, banyosu, yatak odası derken bütün enerjinizi alıp götürür. Bu yüzden temizlikte bize iyi yardımcılar şart. Bugün, bize temizliği kolaylaştıracak, mis gibi  kokan yardımcılarla tanıştıracağım sizi.
Bingo'nun lacivert güç serisi şartlı şurtlu temizlik severler için özel olarak geliştirilmiş. Benim gibi şartlı şurtlu temizlik nedir diye soruyorsanız şöyle açıklayayım; temizlik bezlerinden, çamaşır suyuna her türlü temizlik malzemesinde mutfağa ayrı, banyoya ayrı ürünler kullanmak. Sizce de çok mantıklı değil mi? Banyo ve mutfakta aynı ürünleri kullanmak pek hijyenik gelmiyor kulağa. Ayrıca banyoda da mutfakta da elimizin altında ayrı, oraya özel ürünler olması işimizi de daha kolaylaştırmaz mı?
Bingo'nun lacivert muftak serisi mis gibi limon kokuyor. Çamaşır suyu aynı zamanda yağ çözücü formüllü. Ocaktaki yağ lekeleri, lavabodaki sararmalar ve mis gibi kokan tertemiz tezgah için kesinlikle bu üçlü sizlere tavsiyem.

Bingo lacivert banyo serisi ise kireç çözmeye yardımcı formülüyle kabusumuz olan su lekelerine, kirece, ve klozet temizliğine birebir. Bu üç ürünle dakikalar içerisinde tertemiz bir banyoya kavuşabilirsiniz. Üstelik bu yardımcılar sayesinde temizlik işi bana göre biraz olsun zahmet olmaktan çıkıyor.
Büyüklerimizin de dediği gibi şartlı şurtlu temizlik şart. Hem zaman kazanmak için, hem de daha hijyenik bir ev için :) Bu ayrım için siz ne düşünüyorsunuz?
İçerik: www.balkopugutasarim.com
Bir boomads advertorial içeriğidir.

25 Kasım 2014 Salı

Walky Talky Party-Aynı Yıldızın Altında

Herkese Merhaba 
Uzun zamandır bloga birşeyler yazmak istemiyorum.Bunun nedenini ise kendime şöyle açıkladım.Ne zaman bir durum olsa ve ya bir şeyler yapmaya kalksam bunu bloğuma da yazmalıyım diyorum ve o anı sadece bloğum için yaşamış oluyorum.Farklı şekilde bakıyorum ve kendim için bir şeyler yapmadığımı düşünerek daha mutsuz oluyorum.
Oysa ben bloğumu mutlu olduğum anılarımı,sevdiğim ürünleri ve zamanımı paylaşmak için açmıştım.
Şimdi biraz ara verdim ve bu arada daha da güçlendiğimi hissediyorum.Zorunluluk psikolojisinden çıktım yaptıklarımdan keyif aldım ve bunun olumlu sonucunda tekrar yazmaya başladım.Neyse bu akşam yazmak istediğim bu değildi.Biraz iç döktüm canım ne vaar  :)

Sevgili Kardelen Blog Gizem'in Saksısı Kitap ve Güzellik ve Tek Aşk A blogu sahibeleri olarak Watsapp gurubunda Walky Talky Party olarak yaşadığım bu durumun genele yansıdığını gördük ve kendimiz için birşeyler yapalım dedik.
Vee  film gecesi çıktı ortaya.
Seçtiğimiz film ise Aynı Yıldızın Altında 


Filmle yine aynı ismi taşıyan kitabın yazarı John Green.Filmin vizyon tarihi ise 27 Haziran 2014 tü.

13 yaşında kanserle tanışan Hazel Grace'in 16 yaşında akciğerlerine su dolması sonucunda akciğerinin zarar görmesi üzerine oksijen tüpünü yanında taşır.Ailesinin sosyalleşmesini istediği Hazel kanserle mücadele eden grupların birinde ailesinin baskısıyla terapiye gitmeye başlar.Orada Augustus Waters ile tanışır.

Arkadaşlıkları gün geçtikçe daha da ilerler.Hazel hastalanır yoğun bakıma kaldırılır.O sırada Augustus da hastalanır acı gerçekle yüzleşir.Hazel'in hayali olan yazarla tanışmak için Amsterdam'a giderler orada aşklarını dile dökerler.Yazar onlara iyi davranmaz.Geri döndüklerinde Augustus için zor bir dönem başalr.Kendini ölüme hazırlar ve en yakını Hazel de ona destek vermektedir.O gün gelir ve Augustus ölür.Fakat ölmeden önce yapmıştır yapacağını.Yazara mail atar ve methiyesini edebileştirmesini  ve merak ettiği soruları açıklamasını ister.
Filmin sonunda Augustus'un attığı maili Hazel okur.
Ve onlar için "tamam" "her zaman"dır.

Tabiki sulu göz biri olarak filmin son 25 dakikasını peçete kutumla izledim.İzlenmesi gereken bir film.İnsanın öleceğini bildiği halde ne zaman öleceğini bilmemesinin ne kadar iyi olduğunu düşündüm bu filmde.Ölümünü beklemek düşünülemez bir acı.Arkanda bırakacaklarının senden sonra yaşayacağı eksikliği bilmek çok kötü.Sanırım filmdeki yazar da bu yüzden devamını yazmamıştı.
İzleyin ve izlettirin efendim :)
Sevgiler...

5 Kasım 2014 Çarşamba

Çekiliş Duyurusu


Herkese Merhaba
Kitap ve Güzellik bloğunda çekiliş var katılmayan kalmasın olur mu :)
Son katılım 28.11.2014


RENKLİ DUDAKLAR/LİVAL'e DAİR

Herkese merhaba
Bugün misafir günümüz ve ben blogger zamanlayıcısının azizliğine uğradım ve yazıyı malesef şimdi yayınlıyorum.
Bügünkü misafirim ise Lival'e Dair bloğu sahibesi sevgili Yasemin...
Kendisine misafirim olduğu için çok teşekkür ediyorum.


Merhabalarrrrr,

Bugün sevgili Elif’ in misafir konuğu olarak sizinle paylaşımda bulunuyorum bu benim ilk misafir konuğu olarak yazım. Bu imkanı bana sağladığı için Elif’e çok teşekkür ediyorum ve yazıma başlıyorum.

Bugün size tanıtmak istediğim marka maalesef Türkiye de olmayan ama benim çok severek kullandığım Catrice Cosmetics in Up To 8H Colour ruj ve parlatıcı bir arada olan bir ürün.




Biraz öncede bahsettiğim gibi ruj ve parlatıcı bir arada olan ama görüntüsü sadece parlatıcıyı andıran bir ürün bendeki rengi 060 şeker pembe.


Fırçası parlatıcı fırçasını andıran ama ucu hafif yan olan ve sürmede kolaylık sağlayan bir yapıya sahip. Kıvamı oldukca koyu bir sürüşte bile fazlasını aldcığınız taktirde yediremeyebilirsiniz artabilir bu nedenle az almak gerekir. Fırça ucu oldukça yumuşak. Ve çizgilere dolmadığından dolayı daha çok seviyorum ki ben sürekli dudaklarımı ısıran biri olarak birçok ruj o çizgilere doluyor ve görüntü kötü oluyor ama bu rujda öyle bir şey yok harika değil mi? :)



Evet ben bu renge bayıldım kıvamı koyu ve kalıcılığı bir o kadar harika ayriyeten parlatıcıya gerek duymadan kullanabileceğiniz bir ürün . Sitesinde 6 renk skalası var ama ben pembe hastası olarak en çok bunu sevdim. Catrice markasının Türkiye ye gelmesini gerçekten çok isterim uygun fiyata ve kaliteli olması da ayrı bir avantaj umarım en kısa sürede gelir..

Sevgiler…

29 Ekim 2014 Çarşamba

Renkli Dudaklar/Nihan'la Makyaj

Herkese Merhaba
Bir seri yazısı ile yine mutlu cumalar diliyorum.Bugünkü misafirim Ankara'dan.Herkesin severek takip etttiği yaptığı makyaj çalışmaları ve nail artları ile hayran bırakan güzellik.
Kendisine Renkli Dudaklar serime katıldığı için çok teşekkür ediyorum ve sözü misafirime bırakıyorum.

Merhabalar!

Bugün Hayatın İçinden bloğunun sahibesi, sevgili Elif'in misafiri oldum :) 

Kendisine davetinden dolayı çok teşekkür ediyorum. ♥

Konumuz ''Renkli Dudaklar'' olunca sizlere Makyaj Trendi.com'dan aldığım MakeUp For Ever - Intense Color Lipstick rujumu tanıtmak istedim. 

MakeUp For Ever - Intense Color rujun parlak siyah, köşeli ve çok şık bir ambalajı var. 

Üzerinde beyaz renkli logosu bulunuyor. Kapağı çok sağlam kapanıyor. 

Benim rujumun numarası 46. Rengi muhteşem bir vişne çürüğü. 

Gece makyajlarında ve sonbahar makyajlarında rahatlıkla kullanabileceğiniz bir ruj.

Rengiyle makyaj çantamın vazgeçilmezi oldu bile :)

MakeUp For Ever -Intense Color Lipstick satin yapıda bir ruj. Yumuşacık bir sürümü var.

 Rujun rengi mat ve donuk gözükse de dudağınıza sürdüğünüzde çok canlı ve zarif duruyor. 

İsminden de anlaşılacağı gibi çok yoğun pigmentasyona sahip bir ruj.

Kokusu çok hafif olduğu için sürdüğünüzde hiç rahatsızlık vermiyor. 

Rujun kalıcılığını çok beğendim, yeme içme yapmadığım zamanlarda 3-4 saate kadar dağılmadan kalıyor. 

Dudaklarımda birikme yapmıyor ve çizgilere dolmuyor.


Rujun dudakta duruşu bu şekilde :)

Eğer siz de sonbahar- kış aylarında vişne çürüğü tonlarında, yoğun pigmentli bir ruj arıyorsanız MUFE Intense Color ruja bir şans verin derim.

Sevgiyle Kalın ♥♥♥


28 Ekim 2014 Salı

Bebak Acı Badem Sütü

Herkese Merhaba

Bugün misafirimiz köklü bir firma olan Bebak.
Marka 1933 yılından günümüze biz kadınlara nemli bir cilt vaad ediyor.

Ben Bebak ile annemin çekmecesinde tanıştım.Küçükken yaşanılan ruj sürme sahneleri bizde de yaşandı anlıyacağınız:)
Şimdi de cildim Bebak'a emanet.
Bakalım Babak Acı Badem Sütü kullandıktan sonraki yorumlarım nelermiş...

Öncelikle ürün tüm cilt tipleri için uygun.Bu nedenle alışveriş sırasında kafa karışıklığı yaşamıyorsunuz.
Kokusu bir çok arkadaşım tarafından sevilmese de beni rahatsız etmiyor.

Yapısı ne çok akışkan ne de katı.Temizlerken zorluk çıkarmıyor.
Göz makyajımı silerken de kullanıyorum ve kesinlikle yanma yapmıyor.
Kullandıktan sonra kuruma ya da yağlanma yapmadı.
Vaad ettiği gibi cildi nemlendiriyor.
Makyaj kalıntısı bırakmıyor.Tertemiz bir his bırakıyor.
Ürünü hem cilt temizliği hem de makyaj temizleme için kullanabilirsiniz.
Aramızda Acı Badem Sütü'nü kullananlar var mı?Yorumlarınızı bekliyorum.
Sevgiler...

27 Ekim 2014 Pazartesi

Mutlu Haftalar

Mutlu Haftalar
 Uzun zamandır.Kafa dinlememiş olduğumu farkettim.Hep bir koşuşturmaca.Ama ortada birşey yok.Bu durum çok sinir bozucu olabiliyormuş.
Yaptığım bir çok şeyden keyif almamaya başladım.Sonbaharın etkilerinden biri de bu sanırım.
Ben de kendime bu haftayı hediye ediyorum.Haftalık planımda ise tiyatroya gitmek ve elimdeki kitapları bitirmek var.Bloğumda ise yazılarımı yayınlamaya devam edeceğim...
Devlet Tiyatroları'nın sitesinden sizde ilinizdeki tiyatroları takip edebilirsiniz.
Benim aklımda ise 2 tanesi kaldı.
Bir Kadın Yarattım 



Hastalık Hastası 



Dolabımı temizlerken okumadığım bir çok kitap farkettim.Alacak listemi askıya almaya karar verdim.Bu haftayı dinginlik haftası ilan ediyor ve herkese çok enerjik bir hafta diliyorum.
Sevgiler...

25 Ekim 2014 Cumartesi

NE İZLEDİM #5


Herkese Merhaba
İzlediğim dizilerden biri olan fakat yaptığı değişikliklerden dolayı mesafeli olduğum bir dizi ile karşınızdayım.Genel izleyiciyi kapsayan ve aile dizisi olarak sevilen dizi Kocamın Ailesi.
Fox tv'de yayınlanan dizinin başrollerinde Selen Seyven ve Gökhan Alkan yer almaktaydı.Ancak geçmiş olduğumuz haftalarda yaşanılan bir anlaşmazlık sonunda dizinin ana karakteri Yonca(Selen Seyven)diziye veda eden isim oldu.Bu da dizide bazı dengeleri değişmesinde etkili oldu.
Mia yapım ve yönetmenler Şafak Bal,Kemal Uzun dizide oyuncu değişikliğine gitmektense yeni bir karakterle merhaba dedi.
Dizinin konusu çocuklarını kaybetmiş Ar ailesi ve evlatlık olarak büyüyen Tarık'ın yollarının kesişmesiyle başlar.Ar ailesi Tarık'ı benimserken,Yonca bu durumdan rahatsız olur.Tarık ile evlenmesinin en büyük sebebi olan Çöpsüz Üzüm olması bozulacak mıdır?
Ancak yapılan değişiklik ile Böyle Bitmesin'in Nazlı'sı Yeliz Kuvancı diziye katıldı bakalım bu bölüm bizleri neler bekliyor.


                           

23 Ekim 2014 Perşembe

MUCİZELER ATÖLYESİ YORUMU

Herkese Merhaba
Uzun zamandır okuduğum kitapları sizlerle paylaşmamıştım.Bugün sizlere anlatmayı seçtiğim kitap Mucizeler Atölyesi.
Tek bir karakterin anlatıldığı,uzun betimlemelere başvurulan kitaplardan sıkıldıysanız kitap tam sizlik demektir.
Kitapta 3 farklı karakterin yollarının kesişmesiyle olaylar başlıyor.

Millie...Hayatında hiçbirşeyin yolunda gitmediği ve bir yere ait olmadığını düşünür.Yine bu düşüncelerle boğuşurken evinin alt katından çıkan yangınla hayatına yön vermeye başar.Yangın sırasında hafısazını kaybettiğini inandıran Millie Mucizeler atölyesine taşınır.İlk başta çok masum görünen bu atölye gerçekler kadar içini yakar.
Mariette...Kocasıyla sürekli sorunlar yaşayan,aşağılanmışlık hissi ile sürekli depresif ruh haliyle dolaşan bir karakter.Öğrencilerinin psikolojik baskılarıyla yapmaması gereken bir davranış sonucunda Mucizeler atölyesinde bulur kendini.
Mike...Karısı asker olmasından çok etkilenmiştir.Üniforma aşığı karısı askerlikten istifa ettiğini öğrenince Mike'ı terk eder.O günden sonra sokaklarda yaşamaya başlar.Alkolik olmuştur ve bir gün bir adam cazip bir işteklifi yapar ve Mucizeler atölyesindedir.
Burada iyileşmeyi beklerken hayatlarının aşklarını ve pişmanlıklarını yaşamaktadırlar.Herşeyin duygusal bir boşluk ile başladığını farkettiklerinde ise yeni hayatlarıyla yüzleşeceklerdir...

"Hiçbir yaranın kabuğu diğerine benzemez."
Millie'nin hayatı bir gece alt katta çıkan yangınla altüst olur. Kendisini dışarı atmadan önce yangından hangi eşyalarını kurtarması gerektiğini düşünür. İşte o sırada, manevi değeri olan hiçbir eşyasının olmadığını, ne bir anısının, ne de haber verecek kimsesinin olduğunu anlar.
Bir lisede öğretmenlik yapan Mariette, kendisini sürekli suçlayıp aşağılayan kocası ve sorunlu öğrencileri arasında sıkışıp kalmış bir kadındır. Haftada iki kez gittiği psikiyatrist de sorunlarına çözüm bulamaz. Sabrının taştığı bir gün öğrencisine sert bir tokat atıp merdivenlerden tehlikeli bir şekilde düşmesine neden olur.
Mike karısından ayrılıp artık sokaklarda yaşamaya başlamıştır. Bu duruma gelmesinin sebebi olan eski karısını ne kadar çok düşünürse o kadar çok acı çekeceğinin farkındadır. Tek korkusu sundurmasına sığındığı apartman sakinlerinin onu kovma ihtimalidir.
Kendilerini aşılamaz bir duvarın dibinde gören, zorlukların girdabında çaresizce dönüp dolaşan Mariette, Millie ve Mike'ın hayatı, günün birinde, Jean adında esrarengiz bir adamın açtığı 'Mucizeler Atölyesi'nde kesişir. Parçalanmış ruhları atölyesinde tamir ederek eski mutlu günlerine dönmelerini sağlayan Jean'ın sırrı neydi?(Tanıtım Bülteninden)

22 Ekim 2014 Çarşamba

Misafirim Olur Musun?

Merhaba canlarımmmm :)

Birkaç haftadır misafir blog konusunu açmak istiyordum.Herkes istediği konuda yazabilir denilince acaba ne yazsam diye düşünmekten erteleyebiliyoruz.Bende biz kızların zaaflarından birini kullanayım diyordum.Yoğunluktan fırsatım olmamıştı. Geçtiğimiz günlerde dışarı çıkmak için ruj sürecekken jeton düştü.

Rujun rengi nasıl?Tenime uygun mu?Rujun kullanımı pratik mi? gibi sorulara cevaplamaya çalışacağız .Burada başlatacağımız etkinlikte merak ettiğimiz ürünün kullanımı,görünümünü ve tene göre uyumunu görebiliriz diye düşündüm ve....

Sizlerle de paylaşmanın zamanı geldi dedim.Efenim blogum tüm blogger arkadaşlarıma açık ve serimizi başlatmak istiyorum.Konumuz ise;

                                                      RENKLİ DUDAKLAR :)

                                  

Misafirlerimden istediğim;

Kullandıkları  rujun markasını,numarasını,uygulamasını ve kalıcılığını yazmaları ve görünümünü en net gösterdiği fotoğrafları eklemeleri işte bu kadar :)


Katılmak isteyen arkadaşların maillerini bırakmaları yeterli.İstedikleri kadar misafir olabilirler:)Sorularınız için mail adresim eyldzelif@gmail.com

Umarım bol katılımlı bir seri olur hepinizi öpüyorum.Sevgiler.

21 Ekim 2014 Salı

Balköpüğü Bursa'da Sponsorları

Herkese Merhaba
Pazar günü gerçekleşen Balköpüğü Bursa'da etkinliğimizde bizimle olan ve bizi çok mutlu eden sponsorlarımıza kocaman teşekkürler.
Haydi hep birlikte eğlenceli günün ardından bizimle gelen paketlere bakalım.

İlk olarak ana sponsorumuz olan ve bize lezzet kutusu yollayan Pakmaya ile başlayalım.Paketin içinde yok yok.Ani gelen tatlı krizlerine S.O.S paketi.
pakmaya

Ve yine bir kutu Koroplast.Evimizin güçlü yardımcıları.Sloganı Koroplast ile Zaman Kazan.İlk defa gördüğüm ürünü ise banyo için lavanta kokulu çöp torbası.Herşey düşünülmüş hanımlar tek yapmanız gereken alışveriş listenize eklemek.
koroplast
Güzel günün sevimli hatıraları.Sol baştan;
Workwonders harika kokulu taşlarıyla bizimleydi.
Güzel sunumuyla badem şekerlerimizi yapan Sevimli Tatlar Remziye Hanım teşekkürler.
Kalpli kokulu taşımız ise Zarafetli tarafından gönderildi teşekkürler.
etkinlik

COFISPOT 3'lü kavanoz setim nasıl?  Bu zarif hediye için teşekkürler.Çeyizde yerini aldı bile :)

balköpüğü bursada
Seranem bakım şampuanı.Daha önce kullandığım ve bayıldığım bir ürün.Teşekkürler...
balköpüğü bursada

Yaşasın parfüm koleksiyonuma yenisi eklendi:) Parfüm Evi Similar Koleksiyonu lady black.Yorumlarım blogda olacak.Teşekkürler.

balköpüğü bursada

Marifetli insanlara hep özenmişimdir.Keçe kalpli bardak altlıklarım ise ben şimdi kullanmak istesem de anne tarafından çeyize kaldırıldı.Teşekkürler Hüsnadan.

etkinlik

Kokusu bütün odayı saran bu güzellik ise Mumyak tarafından gönderildi.Sosyal sorumluluk projeleriyle adını sıkça duyduğumuz firmaya bu güzel mum ve bilinçlendirmeleri için teşekküler.

balköpüğü bursada
 REVOX at kuyruğu şampuanını daha önce sık duymuştum.Hediyelerin arasında çıkması beni çok mutlu etti.Teşekkürler.
balköpüğü bursada

Zeytinyağlı sabunlar herzaman baştacı.Athenas Kozmetik'in doğal ürünleriyle mutlaka tanışmalısınız.

balköpüğü bursada

Note Cosmetics kapatıcı,dudak kalemi ve rujdan oluşan paket ile bizi mutlu etti.

balköpüğü bursada

Tam çeyizlik bunlar :)Bana kalsa hemen kullanırım.Ama annemin o bakışları beni engelliyor.Salata sever olarak Bambum'un yollamış olduğu bıçağı sevdim.Sitesine göz atmakta fayda var ilginizi çekeceğinden eminim.

balköpüğü bursada

Kitabıma Dermokil'in yollamış olduğu şampuan dökülse de okunabilir durumda.Yorumlarım yakın zamanda blogda olacak. Teşekkürler Kent Kitap.

balköpüğü bursada

Etkinlik sırasında bir de çekilişlerimiz oldu.Son numara bana çıkar kara bahtım kör talihim derken çekilişin ortalarında 24 numara dendi.Ve çekilişle bana çıkan hediye.Çok mu çok manidar acaba :)
Teşekkürler Kliksa.

zayıflama

OTACI en sevdiklerimle yanımızdaydı.Argan özlü el kremi soğuk kış günlerinin vazgeçilmezi olacak.Teşekkürler.

uygun fiyatlı el kremi

Bu 3'lü ise Dermokil den.Etkinlik sırasında da cilt bakım standıyla yanımızda olan ve sloganı Kil'den Gelen Güzellik olan firmamıza teşekkürler.


Etkinlikte herşey düşünülmüştü.İşte hobi alanında sponsorumuz Artebella.Kataloğu inceledim.Harika şeyler var.

hobi
Güzel günün sonunda böyleydi.Tüm sponsor firmalara ve günün mimarı Balköpüğü Gizem'e,Dafin Yaprağı Fatma'ya ve Yeşil Maviyle Yaşam Şerife'ye sonsuz teşekkürler.
Hoşçakalın...

20 Ekim 2014 Pazartesi

Balköpüğü Bursa'da

Herkese Merhaba
19 Ekim pazar günü çok güzel bir etkinliğe davetliydim.Sponsorluğunu Pakmaya 'nın üstlendiği Almira Otel de gerçekleşen Balköpüğü Bursa'da etkinliği Bursa başta olmak üzere diğer illerden gelen bloggerların katılımıyla daha da renklendi.
Sevgili Balköpüğü Blog Gizem şık ve eğlenceli sunumuyla yüzümüzden gülücükleri eksik etmedi :)

etkinlik

 İnce düşünülmüş detaylar görsel bir şölen yaşattı.Teşekkürler de Cooks Party ...
etkinlik


Görünmeyen kısımda ise fotoğraf çekme telaşı yaşandı :) Flaşlar gün boyu salonu aydınlattı...



etkinlik

 Etkinlikte bir de böyle zarif bir köşe vardı.Bu şık sunumla bizleri yalnız bırakmayan sevgili Kübra Hanım ve PötiKR organizasyon'a sonsuz teşekkürler...
etkinlik

Ve güzeller güzeli ev sahibemiz Gizem'in  workshopu başladı.
Anlattığı herşey çok önemliydi ve kaçırılmamalıydı.Tatlı diliyle değerli bilgiler veriyordu.


Etkinlik hakkında daha ayrıntılı yazı ve sponsor yazım için takipte kalın.
Sevgiler...
Dip Not:Duyduğuma göre yorum bırakanın blog trafiği artıyormuş :)Bilginize...

19 Ekim 2014 Pazar

Seni Seviyordum

Mutlu Pazarlar

Günlerden pazar ve ben uzun zamandır sevdiğim şiirleri paylaşamıyorum.Bugün seçtiğim şiirle arayı kapatacağım sanırım :)
İclal Aydın sevenlerden misiniz?
Ben çok severim.Duruşu,sözleri,oyunculuğu...Her şeyiyle harika bir kadın.Bakalım bu şiirini sevecek misiniz?Yorumlarınızı bekliyorum.Sevgiler...


Seni Seviyordum 
Sana uzak kentlerden birinde zamanın bir yerinde seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi...
Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi
İnsan hergün anımsar mı aynı gözleri
SENİ SEVİYORDUM ve senin haberin yoktu
Saçlarını izliyordum uzaktan, kulağının arkasına düşüşü ve burnun, herkesten başkaydı işte...
Güldüğün zaman yukarıya bakardın;
Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı...
Ne güzeldiler sen bilmiyordun...
BEN SENİ SEVİYORDUM... 
Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler
Duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu
Geri dönüyordu, çoğalarak
Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi, herseyi erteleyişim oluyordun
Kalp ağrısı oluyordun,
Birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun,
Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk,
Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyorduk ve bazen tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk
Cesurduk...
Ufuk çizgisi maviydi, gün batımı hep turuncu ve kırmızıydı bütün karanfiller...
Ben SENİ SEVİYORDUM sen bilmiyordun...
Sevinçlerim oluyordun arasıra sen hiç bilmiyordun
Sonra herhangi biri oldun, bütün sevinçlerim bittikten sonra
Yağmurlar yağdı, serin haziran akşamları
Derken bir gün uzaktan gördüm seni...
Saçların bana inat başın herseye meydan okuyarak işte yine aynı
Kalbimi acıttı her zamanki gibi...
Değiştik sanıyordum ve sen yine bilmiyordun
Şimdi bunları anlatsa sana birileri kim bilir yada boşver bilme en iyisi...
                                                                      İclal Aydın 

18 Ekim 2014 Cumartesi

NE İZLEDİM #4

Herkese Merhaba
Bugün sizlerle paylaşmak istediğim bir dizi.Sezonun başından uzun soluklu olacağını hissettiren Güllerin Savaşı.
Baş rollerinde Damla Sönmez,Canan Ergüder ve Barış Kılıç yer alıyor.
Dizi hayatımıza 8 temmuzda girdi.
Yönetmenliğini Merve Girgin,senaristliğini ise Melis Civelek ve Sırma Yanık yapmakta...



Gülfem karakteri güçlü ve asi bir kadın.Kendinde emin ve başkasının düşüncelerini önemsemeyen biri.Mesleğinin zirvesinde.Ancak geçmişten gelen hataları onu daha acımasız biri yapmakta.

Gülru karakteri Gülfem Sipahi'nin hizmetçiliğini yapan ailenin kızı.Küçük yaşından bu yana Gülfem Sipahi olmak isteyen onu örnek alan bu amaçta üniversite bitince Gülfem Hanımın hizmetçiliğini yapmaya başlayan bir karakter.

Ve dizinin yakışıklı oyuncusu Ömer Hekimoğlu...
Mesleği için yurtdışına giden Ömer döndüğünde karmaşık bir ailede bulur kendini.Eski aşkı Gülfem bu gelişi lehine çevirmek ister.
Ancak hesaba katmadığı olaylar ve kişiler hikayenin gidişatını değiştirir.


 Bol entrika,aşk,pişmanlık ve bağlılık dizinin ana duyguları.Böyle karmaşık olayları sevmesemde bu dizi 10 üzerinden 9 ile benimle.Sıradaki bölüm fragmanı ile hoşçakalın diyorum.
Sevgiler...


                         

15 Ekim 2014 Çarşamba

RENKLİ DUDAKLAR/ECE'NİN GÜNLÜĞÜ

Herkese Merhaba

Serimizde 18. haftamız.Bu kadar uzun sürebileceğini hiç düşünmemiştim.Katılan tüm blogger dostlarıma sonsuz teşekkürler...
Bugünkü misafirim Ece'nin Günlüğü.Kendisiyle blogger buluşmasında tanıştık.Kim der 2 çocuğu var diye acaba?

Merhabalar :)
Ben Ece ,
Bugün Sevgili Elif'in Renkli Dudaklar serisinde konuk olarak yazıyorum.. Öncelikle teşekkürler kendisine.
Bugün size uzun zamandır severek kullandığım Maybelline Color Sensational 175 No'lu Pink Punch rujdan bahsedeceğim.

Kremsi yapısı , nemlendirici formülü ve yoğun pigmentleri sayesinde nemlendirirken renklendiriyor. Ruj saf kristaller içerdiğinden yoğun renkler her açıdan mükemmel görünüyor.

Formülünde ki anti-oksidanlar ve bal özü sayesinde dudakların nemlenmesini ve daha parlak görünmesini sağlıyor.




 Tam bir vazgeçilmez olan 175  Pink Punch , capcanlı bir pembe rengi. Yapısının yumuşak olmasından dolayı da sürümü çok kolay.

Kalıcılığı bana göre iyi , en azından yemekten sonra yok olmuyor. Yoğun sürdüğünüz de ise silerek temizlemek biraz zor. Mutlaka bir temizleyici kullanmanız gerek.




Renk olarak ilk bakışta biraz iddialı dursa da, özellikle sade makyajlarda odak noktası olarak Pink Punch'ı kullanıyorsanız muhteşem oluyor.


Dudağımda ki duruşu; 

Işık nedeniyle daha hafif bir renk gibi duruyor.

Ama yoğun olarak sürdüğünüzde daha iddialı bir renk elde edebilirsiniz.

Dudaklarımda çok şükür ki herhangi bir çatlak yada pürüz olmadığı için görünüşünde sıkıntı olmuyor.
Ancak dudaklarınız çatlamış ve pürüzlü ise , bu ruj kusurları örtmeyebilir.


Makyajla duruşu da bu şekilde.

Hele de rujunuza uygun tonlarda bir kıyafet ile kombinlediğinizde harika görünüyor.

Ben bir blog satışından 15-20 TL gibi fiyata almıştım sanırım.
Şu anda aynı fiyata satın alabilirsiniz.


Okuduğunuz için teşekkürler.


Sevgiler