24 Ağustos 2014 Pazar

Can Yücel/Kim Özlerdi Avuç İçlerinin Kokusunu

 Günaydınlar efendim,
Bugün günlerden Can Yücel!
Severek okuduğum şiirini sizlerle paylaşıyorum.Umarım sizler de seversiniz.
Mutlu Pazarlar,Sevgiler...

Kim Özlerdi Avuç İçlerinin Kokusunu 
                     O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, 
Arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar
Bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir,
Büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
Yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
Çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
İnsan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
Hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
Daha çabuk unutulurdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
Kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
Öylesine delice bakmasalardı eğer.
Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı
Belki de,
Kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece
Sohbetlerinin,
Son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.
Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
Meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır
Yaralamasaydı eğer.
Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
Beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer. 
Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
Tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.
O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
Yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.
O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
Son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.
Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
Her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.
Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
Dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.
Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
Namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.
Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
Dokunulası ipekten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.
Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
Sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.
Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
Kulağına okunacak biri olsaydı eğer.
İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir
Ayrılık gizlendiğine
Belki de, kartvizitinde "onca ayrılığın birinci
dereceden failidir"
denmeseydi eğer.
Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
İhanetinden onlar da payını almasaydı eğer.
Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle
Avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.
Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini
tutmak isterse...
Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim
uzanmak isterdi ince parmaklarına,
Mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık
etmiş olmasalardı eğer!! 

22 Ağustos 2014 Cuma

Golden Rose Ultra Rıch Color Lıpstıck Yorumu


                                               Günaydın
Bu gün sizlere Golden Rose markasının Ultra Rıch Color Lıpstıck 40 numara ile merhaba diyoruz.


Ürün 4,5 gr. ve 24 ay kullanım ömrü var.

Ürün Açıklaması:
Yoğun renk veren, dudakları okşayarak kolayca yayılan kremsi yapısıyla özel içerikli bu ruj serisi, içeriğindeki E Vitamini ve Shea Butter sayesinde dudaklarınızı besler ve nemlendirir, dudaklarınızda uzun süre gerçek bir güzellik ve bakım sağlar. Her zevke hitap eden 3 farklı yapıda; metalik (metallic), mat (creamy) ve ışıltılı (shimmering) olarak aynı seride sunulmaktadır. Gündüz ve gece vazgeçemeyeceğiniz yeni ruj serisi.


Rengine vurulduğum bir ruj oldu.Koyu,ağır göz makyajı sevenlerdenseniz ve dudakları arka planda bırakmak isterseniz bu ruj tam size göre.
Kalıcılığı orta karar.Yeme içme faaliyeti benim gibi sürekli ise 1-2 saatte tazeleme ihtiyacı gerekiyor.

Uygulamadan önce peeling yapılmasında fayda olacaktır.Dudak kusurlarını belirginleştiren bir ruj.

Ürünün bir çok rengini bulmak mümkün ben sayamadım:)
Golden Rose  internet adresinde incelemeniz mümkün.
Sizin favorileriniz neler?

21 Ağustos 2014 Perşembe

The Book Sacrifice Tag - Bir Acayip Mim :)

Günaydın Güzelliklerim;)
Geçtiğimiz günlerde  sevgili Nagehan ve Hazal beni mimlemişlerdi.Ancak şimdi yapabiliyorum kızlar kusura bakmayın.
Nagehan'ın yazısı için tık. 
Hazal'ın yazısı için tık.


Senaryo 1:  Kitapçıda kitap seçtiğinizi düşünün,bir anda bir zombi saldırısıyla karşılaşıyorsunuz ! Etrafınız ordan oraya koşuşan insanlarla dolu,karşılık verebileceğiniz bir silahınız ya da sığınabileceğiniz bir yer yok.Tam o sırada kitapçının sahibi bir duyuruda bulunuyor. Bu zombilerin tek zayıf noktası herkesin bayıldığı ama sizin nefret ettiğiniz bir kitap. O yüzden size bunu yaşatan bir kitabı seçmeniz gerek !

HİÇ romanını seçerdim sanırım.Beğeneni çok olduğu için almıştım ama beklentimi hiç karşılamamıştı.
İndirimde olmadığı halde almıştım.Almaktan pişmanlık duyduğum tek kitap.

Senaryo 2: Bir kuaföre gittiniz ve saçınızı yaptırdınız. Blendax reklamındaki abladan bile güzel, hacimli saçlarınız var. Derken deli gibi bir yağmur bastırıyor, şiddetleniyor, şiddetleniyor ! Kendinizi korumak için hangi ''devam kitabını'' feda ederdiniz ?
     
                 Alacakaranlık serisine bayılsam da serinin 2. kitabı olan Yeni Ay'ı okurken çok sıkılmıştım.Seni seçtim pikaçu.      



Senaryo 3: Edebiyat dersinde hocanız klasiklerin ne kadar önemli olduğundan,dünyayı nasıl değiştirdiğinden bahsediyor. Ama siz bu konuşmaya katlanamıyorsunuz ve hayatınızda okuduğunuz en tiksinç klasiği hocanızın kafasına fırlatıp, gururla bunun nedenlerini açıklıyorsunuz.

İki Şehrin Hikayesi -Charles Dickens  hiç sevmedim.Sevemedim.Gururla atıp açıklamamı da yaparım :D
Tabi kalamayacaksam dersten :)))



Senaryo 4 : Küresel ısınmanın dünyanın anasını ağlattığı bir dünya düşünün.İnanılmaz sıcak ya da inanılmaz soğuk hava koşullarıyla yaşıyorsunuz. Eskimo ceketinizi giyip ısınmak için gayret ediyorsunuz. Isınmak için hangi kitabınızı yakardınız ?

En sevdiğim soru bu oldu.Das Kapital-Karl Marx yak yak bitmez 3 cilt.Hiç düşünmeden yakarım.Gözlerim kör oldu onu okurken :D

Ayy ne tuhafmış yahu sorular:)Umarım cevaplarımı sevmişsinizdir.Ben yapmak isteyen tüm arkadaşlarımı mimliyorum.Yapmak isteyenler yorum bırakırlarsa yazının sonuna eklerim.Çok öpüldünüz.Sevgiler...




20 Ağustos 2014 Çarşamba

Renkli Dudaklar/Little Butterfly

            Günaydın Kızlar;)
Bugün benim için çok önemli.Hem uzun zamandır gitmeyi planladığım Balıkesir tatiline yolculuk hem de sürpriz bir iş görüşmesi.Sonuçta hangisi olursa olsun mutlu olacağım kesin.Ben yokken buralarda neler olacak okuyor olacağım.Şimdi ben yola çıkarken sizi taptatlı misafirim Sena'nın yazısıyla başbaşa bırakıyorum.Yine harika bir enerji ve renk...


                                                                                      Selamlar :))

Ben Little Butterfly blogunun sahibi Sena. Hayatın İçinden bloguna konuk olduğum için heyecan doluyum çünkü ilk kez başka bir blogda ruj tanıtacağım. Ne var bunda bu kadar heyecan yapacak dediğinizi duydum,hemen cevap veriyorum dudaklarım ince ://
Çok uzatmadan ruja geçmek istiyorum :)) Maybeline Color Sensational rujlar bir süredir herkesin favorisi. Benim bu rujla tanışmam ise doğum günümde BayanVertigo ve KozmetikAşığı tarafından hediye edilmesiyle oldu.

maybeline color sensational coral fire ruj

İlk olarak ürünle ilgili şunu belirtmek isterim ki ambalajı çok güzel,buradan bir artı puanı hakediyor. Kare şeklinde olmasını ben sevdim.

maybeline color sensational coral fire ruj
 Bende ki renk 440 numara coral fire. Kırmızı alt tonlu bir mercan rengi.

maybeline color sensational coral fire ruj
 Renk olarak sezonun moda renkleri arasında. Moda olmasa da her daim kullanılabilecek asil bir rengi var bence.Kalıcılık olarak orta seviyede. Nemlendirmesini sevdim,dudaklarımı kurutmuyor. Fiyat olarak bir şey söyleyemeceğim hediye olduğu için araştırmadım fiyatını.

maybeline color sensational coral fire ruj

Dudakta duruşu bu şekilde. Bnim severek kullandığım bir renk ve seri oldu. Sizin bu seriden sevdiğiniz yada sevmediğiniz renkler hangisi?


18 Ağustos 2014 Pazartesi

Misafir Oldum #4

            Heyyy ben yine misafir oldum.Cevaplarımı okumak ve ev sahibemizi tanımak için sizi şöyle alalım.

1) Kendinden biraz bahseder misin?

2) Blog yazmaya ne zaman ve nasıl başladın?

3) Kozmetik üzerine yazıların var... En beğendiğin ürün hangisi ve neden o?



4) Sence yaz makyajı nasıl olmalı? Bize yaz için üç tane ruj önerebilir misin?



5) Kozmetik ürünlerini seçerken özellikle dikkat ettiğin hususlar var mı?

6) Yemek yapmayı seviyoruz galiba... Peki en sevdiğin yemek hangisi?

7) Vakit geçirmek için neler yaparsın?

8) Peki senin kitap önerilerini alalim...

9) Sence bu sezona damgasını vuracak diziler hangileri?

10) Son olarak blog yazarlarina önerilerin neler?


17 Ağustos 2014 Pazar

Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?

Günaydınlar efendim,
Bugün bu şiiri seçtim sizler için.Çok sevdiğim şiirlerden biri daha.
Okuyun,biliyorum ki siz de seveceksiniz.
Her şey göründüğü gibi olmayabiliyor değil mi?

                                                                                        Sevgiler.... 
Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
                                                                                                            Victor Hugo 

16 Ağustos 2014 Cumartesi

Ne İzledim #3

Günaydın Güzellikler;)
Ne İzledim köşesinde bu haftaki misafir dizim Kiraz Mevsimi.

Öncelikle dizinin künyesi;
Hikayesine kiraz mevsimi aşkın zamanıdır sözü ile giriş yapan senarist Gökhan Horzum  şimdi de genç moda tasarımcısı Öykü’yü (Özge Gürel) sunuyor bize. İstanbul’un tipik orta halli bir mahallesi, baş karakterlerin çıkış noktası olmanın ötesinde direnmekte olduğu değişim ile olayların merkezindedir.Öykü’nün çocukluk aşkı Mete (Dağhan Külegeç) ve onun ortağı Ayaz(Serkan Çayoğlu) arasında yaşadığı aşk ikilemi, yakın arkadaşı Şeyma’nın (Nilperi Şahinkaya) gizli oyunları ile iyice içinden çıkılmaz bir hal alır. Çapkın bekar Ayaz için ise Öykü’nün dünyasına girmesi gönlünü kaptırma riski de taşıyan eğlenceli bir oyun halini almıştır.Öykü hayallerine ulaşmak için çabalarken mahalle ve insanları değişim rüzgarları ile savrulurlar. Kiraz mevsimi değişimin de mevsimidir.


 Kişisel yorumlarıma gelecek olursak aslında klasik gençlik dizilerinden pek bir farkı yok.Çapkın genç ve saf kız karşılaşır,birbirinden nefret eder.Kız çocukluk aşkı olan karakteri en yakın arkadaşına kaptırır.Zengin erkek peşinde koşan karakter vardır vs. genel hatlar bunlardır.Dizide tanınmamış(ya da benim tanımadığım) yüzler var.Elektriği iyi bir dizi.Hikayede bence bazı kopukluklar,kararsızlıklar var ama çok da önemli değil.Kadı kızında da kusur var diyelim:)
Genel olarak okuduğum yorumlar da olumlu.Saat ve günü değişmediği sürece kanala gerekli reytingi sağlar diye düşünüyorum.Ne diyelim.
Ailecek izliyoruz:)
Sevgiler...

15 Ağustos 2014 Cuma

Işın Karaca - Az Bi Mesafe (Official Klip)

Günaydın 
Bugün yine hareketli bir şarkı ile başladık.Işın Karaca'nın sevmediğim şarkısı yoktur sanırım.Bu şarkının sözleri kadar klibi de ilgi çekici.Yani ben sevdim sizin yorumlarınızı da merak ediyorum.Lütfen benimle paylaşın.
Sevgiler...


 

13 Ağustos 2014 Çarşamba

RENKLİ DUDAKLAR/FRAİSE BROWNİE

Günaydınn Milllet:)
Ben geri döndüm.Tatil rehaveti bitti ve karşınızda serimizin yeni misafiri Fraise Brownie blog.Yine harika bir renkle tanışacağız hanımlar benden söylemesi:)Tabi yazıyı okumadan bu cici bloggerı takip edin dememe gerek yok sanırım...

Herkese merhaba!

Bugün sevgili Elif'in konuk yazarıyım ve bu durum beni inanılmaz mutlu etti. Kendisine çok teşekkür ediyorum.

Aslında bugün size Amway rujlarımdan bahsedecektim ancak kısa süre önce @kozmetikvar dan aldığım Maybelline Super Stay 10 hour Stain Gloss'tan çok fazla etkilenmemle kararımı değiştirdim.


Lip gloss denince genelde aklıma çok ıslak, yapış yapış, kurumayan ve çok da fazla kalıcılık sağlamayan glosslar geliyor. O yüzden glosslarla aram çok iyi olmadı bugüne kadar. @kozmetikvar a yaptığımız ziyarette bununla ilgili konuşurken Maybelline Super Stay 10 hour ı tavsiye edince denemekten zarar çıkmaz dedim, aldım ve ba-yıl-dım.

En önemli özelliği sürünce yapış yapış olmuyor bu yüzden rahatlıkla bir güzel sürdüm bu şekeri. Sürdükten çok kısa süre sonra ıslaklık hissi geçiyor ve dudakta güzel bir şekilde duruyor, öyle çok da kuruyup dudağımı kurutmuyor. Hafif nemlendirici hissi var. Kalıcığına gelince... 10 saat kalıyor mu gerçekten? Evet, inanılmaz kalıcı. Swatch yaptığımda bile ıslak mendille baya uğraşmama rağmen tamamen çıkmadı. Böyle güzel etkileriyle son zamanlarımın favorisi oldu. En çok kullandığım gloss olarak tarihe geçebilir. Kendisini vazgeçilmezler listeme eklemekle birlikte yakın zamanda yeni renklerine de şans vereceğimi söylemek isterim. Bendeki rengi Cool Coral, numarası da 150. Yanlış hatırlamıyorsam 14 liraydı.

Umarım yazımı beğenmişsinizdir. Diğer yazılarımı merak ediyorsanız http://fraisebrownie.blogspot.com.tr/ blogumu mutlaka ziyaret edin.

Sevgiyle kalın.

Fraise Brownie - Aslı


12 Ağustos 2014 Salı

MUTFAK HALLERİ:SÜTLÜ İRMİK TATLISI


Günaydın
Uzun bir aranın ardından tekrar blogdayım.Blogger arkadaşlarımın yazılarını okuyordum ama yazmaya cesaret edemedim.Hep bir engel çıktı.Yazma hevesi hep var ancak klavyenin başına oturunca işler değişiyor.
Baktım yazamıyacağım kendimi rahatlatma yollarından biri olan mutfağa yöneldim (tabi bunun olumsuz yanı tartıdaki ibrenin sağa doğru artması) ve çok sevdiğim tatlıyı yaptım.
Şerbetli tatlılar bana göre değil sanırım elim hep sütlü tatlılarda bir de çikolatalı herşeye aşığımmm.
Tarife gelecek olursak çok pratik.
1 litre sütün içine 9 çorba kaşığı irmik,9 çorba kaşığı şeker ilave ediyorum.(bana 9 aşık fazla geliyır max. 8 kaşık ekliyorum)Orta ateşte karıştırarak kıvama gelmesini bekliyorum.Annemin tabiriyle göbek atmaya başlayınca içine vanilya ve 50 gr  kadar yağ ilave ediyorum(yağı biraz fazla ekleyebilirsiniz)
Servis tabaklarına alıp soğumaya bırakıyorum.Yaz mevsiminde yanına dondurma ile servis yapabilirsiniz.
  Afiyet Olsun!