31 Mayıs 2014 Cumartesi

MİM #3

Mutlu hafta sonları canlarım :)

Bir MİM yazısıyla karşınızdayım.Sorular da pek eğlenceli.Gizem'in Saksısında gördüm ve hemen yaptım.Başlıyoruz!
1)Blog isminin anlamı nedir?
Aslında anlamı yok her telden yazdığım için bu adı kullanıyorum.

2)Başka bir isim seçecek olsan bu ne olurdu ya da neyle ilgili olurdu?
Aslında bulamadığım için böyle devam ediyorum :)

3)Yaşın?
20li diyelim :)

4)Nerelisin?
Bursalı

5)Okul/İş
Öğrenci:) Sosyoloji okuyorum.

6)En çok sevdiğin renk?
Ayırım yapamıyorum :)

7)Uyurken yanından ayıramayacağın şey?
Telefonum:)

8)Baş ucu kitabın?
Ruh halime göre değişir:)

9)En sevdiğin kıyafetin?
Gömleklerim...
10)En sevdiğin makyaj malzemen?
Mascara ve eyeliner.

11)Bekar/Evli?Sevgilim var/Yalnızım?
Bekar ve çift:)

12)Ailenden en ama en çok sevdiğin kişi yada kişiler?(annen hariç)
Babam,kardeşim ve yaştaşım Cevcan'ım :)

13)Hangi mevsimi seversiniz?
Bahar tabisi:)

14)Doğadaki herhangi bir şeyin yerine geçme şansın olsa ne olurdun?
Balık olurdum herhalde pek severim.
15)Hangi Yunan tanrısı/Tanrıçası olmak isterdin?
Dike sanırım.Adalet tanrıçası.

16)Hangi doğa üstü yaratık olmak isterdin?
Melek.Gerçi ismimin de melek lmasını isterdim.

17)Bir kitap okuduğunda kendini baş kahramanın yerine koyar mısın?Ne sıklıkla?
Genellikle evet.Özellikle cinayet ve suç psikolojisi okurken.

18)Rüyalarını hatırlar mısın?Şimdiye kadar ki en ilginç bulduğun rüyan?
Hatırlayabildiğim kadarını hatırlarım.Cevcanımı nasıl seviyosam ona giderken görürdüm hep aynı rüya ormandan gidiyorum minibüste.Sadece tek yol var gölün ortasında ilginç olan bu geldi aklıma:)

19)Birini seviyorsun ama aranda çok büyük bir kültür farkı var.Onunla birlikte mi olursun yoksa ondan vaz mı geçersin?
Benim için sorun olmaz ortak yol bulunur elbet :)

20)En çok sevdiğn hayvan?Neden?
Hayvanların hepsini severim ama balıkları daha bi ayrı uğur getirdiklerine inanırım.

Sorular böyleydi gelelim kimlerin cevaplarını merak ettiğime;

30 Mayıs 2014 Cuma

Bitenler #1

Herkese Merhaba Canlarım;)

Siz bu satırları okurken ben kuvvetli ihtimal Kamu Yönetimi çalışıyor olacağım.Bugün ilk bitenler yazımla karşınızdayım.Çok ürün kullanmadığım için çok çok dolu bir yazım olmayacak.

Bakalım bakalım neler varmış:)






Garnier Nem Dengesi:Uzun zamandır kullandığım nemlendirici.Daha iyisi olduğundan emin olana kadar değiştirmeye niyetim yok.Cilt bu şakaya gelmez;)

Nıvea Deodorant:Bayıla bayıla kullandığım bitmeden yenisini aldığım deodorant.Kokusunu ve ferahlatmasını seviyorum iz bırakmaması da cabası üzerine tanımam!


She Deodorant:Bir o kadar sevmediğim mecburi koşullarda kullandığım(kullanmaya çalıştığım)deodorant.Kokusu çok şekerli.Bir daha mı? ASLA!


Bebak Mini Nemlendirici:Uçuklara karşı yeni keşfimdir kendisi.Klasik Bebak memnuniyetim tartışılmaz.Seviyoruz seni Bebak.


Bargello Parfüm:Parfümsever olarak  denediğim ve sevdiğim bir koku.106 veya 112 emin olamadım.Hafif keskinliğe sahip tekrar alır mıyım?MUTLAKA.

Avon Wish of Love:Klasik kokum.Seviyorum ötesi yok :)

Nıvea dudak Nemlendirici:Bırakamadığım alışkanlığım.Mat olanları eyiydii ama şimdi parlak da fena değil :)

Arko Nemlendirici:Her çantada vardır.Kuruyan ellerimi nemlendirir sağolsun.Ailece severiz.

Parmex Aseton:Watsons alışveriş klasiği değişmezz.

Shiffa Home Tatlı badem Yağı: Saç,kirpik,tırnak bakımında kullandığım çok amaçlı yağım bitmeden alınanlardan :)

Bunları bitirmişim bir kaç ürün vardı ama çöpe atılmış öğreneceğim çok şey var daha.Bitenler yazısı okumayı seven biri olarak yazmayı bu kadar becermişim affoola.
                                                                                                                     Sevgiler....

28 Mayıs 2014 Çarşamba

RENKLİ DUDAKLAR/STRAWBERRY MİLK

Günaydın;)

Eğlenceli serimizde 7. haftamız  yeni bloggerlarla tanışmaya ve renkli dudaklara devam ediyoruz :)Bu seri sayesinde bir çok ruj aldığım doğrudur.Sizde durumlar nasıl?
7.misafirim StrawberryMillk bloğunu sahibesi Manolya.Kendisine serimize katıldığı için teşekkür ediyor ve yazısına geçiyorum.Bu arada takip edin demeye gerek yok kapişş :)

Merhabaa =) Ben strawberrymillk blogunun sahibi Manolya, paylaşımlarımı Manolya'dan... adı altında yapıyorum. Kendi blogumda kozmetiğe yer vermediğim ama çok özendiğim için de kozmetikle ilgili görüşmelerimi böyle bayıla bayıla takip ettiğim cici cici kızların bloglarına misafir olarak belirtiyorum. Bu yüzden beni blogunda misafir ettiği için Elif'e çok teşekkür ederim.




   Ben renkli dudaklar için çantamdan asla ayırmadığım yaz kış, gece gündüz kullandığım Maybeline 440 ruju seçtim. Bu rujla oda arkadaşım sayesinde tanıştım ona çok yakıştırıyordum ten rengimiz hemen hemen aynı olduğu için bana da yakışacağını düşünerek aldım ve çok beğeniyorum.



   Rujun rengi kırmızı da değil turuncu da değişik bir renk ama turuncuya yakın gibi. Günlük kullanım için çok ideal çünkü diğer kırmızılar gibi bağırmıyor. İçinde hafif bir parlaklık var ve oldukça kalıcı. Uygulamasına gelince aslında ben çoğu zaman direk sürüyorum. Sadece dudaklarım yıprandığında önce nemlendirici sonra ruj tercih ediyorum. Eskiden bunu daha sık yapıyordum ancak lipstick sürüp uyumayı alışkanlık haline getirdiğimden beri dudaklarım çok sağlıklı oldu rujdan önce nemlendiriciye gerek kalmıyor. Bence siz de deneyin. Ruj ışıktan dolayı fotoğraflarda farklı farklı çıkmış ama aslında tam da bu yani ışığa göre rengi değişen bir ruj. Fiyatı ise sanırım 20-25 arası değişiyor ben indirim döneminde pek çok şeyle beraber aldığım için tam hatırlayamadım.



   Bana bu seride yer ayırdığı için sevgili Elif'e çok teşekkür ederim. Ben yazarken özellikle fotoğraflarken çok eğlendim umarım siz de okurken keyif alırsınız.

   Hoşçakalın... 

Böyle eğlenceli bir kolajla sonlandırıyorum. Teşekkürler Manolya :) Sizler de serimize katılın olur mu?
Bu seri hiç bitmesin istiyorum :)
                                                                                                       Sevgiler...

17 Mayıs 2014 Cumartesi

Bloggerlar SOMA için Elele !


SOMA'DAKİ VATANDAŞLARIMIZA YARDIM ETMEK İSTERSENİZ;
Manisa Belediyesi'nin Destek Çağrısı  http://www.manisa.bel.tr/icerik/27/6763/buyuksehirden-somaya-destek-cagrisi-.aspx
Soma Mağdurları Yardım Kampanyası
Soma'da Babasız Kalan Çocuklar
Lütfen siz de bloglarınızda paylaşın, ulaştırabildiğimiz kadar kişiye ulaştıralım, elimizden geleni yapmaya çalışalım...

16 Mayıs 2014 Cuma

Ali Tezel /Faceboook Paylaşımı



       Okuduğuma pişman olduğum bir yazıyı paylaşmak istedim canlarımız işte bu kadar değersiz!


Manisadan arkadaşım bildiriyor :
' Komplo teorilerinden değil; direkt Soma'da görev yapan bir arkadaşımdan öğrendiklerimi yazacağım, dün de ondan öğrendiklerimi yazmıştım, tüm haberler mahsur kalan 300 işçiden bahsederken o söylemişti 1000 kişiden fazla olduğunu bana.Çok uzatmayacağım, neden saatlerdir bir sürü sedye çıkarılmasına rağmen ölü sayısının değişmediğini, ailelere neden bilgi verilmediğini, zaten hayatını kaybetmiş insanları neden yaralı süs vererek çıkardıklarnı anlatacağım.

Hani bakan diyor ya "15 yaşındaki birinin madende çalışıyor olması mümkün değil, araştırdık, yalan bilgi." diye, hayır, aslında değil. Resmi olarak elbette çalışmıyor. Ki kendisi de uykusuzluk / yorgunluk / stres gibi nedenlerle belki; sabah 8 gibi yaptığı açıklamada kaçırdı ağzından, "işçi olmayanlar da çıkıyor ceset olarak." dedi, rakam vermeyi ardından bıraktı.
Şimdi o arkadaşımın aktardıklarına gelirsek;
Madende vicdanın kabul etmeyeceği bir çalışma şekli var. Elini kolunu sallayarak gidiyorsun, saatlik çalışmaya geldiğini söylüyorsun, gerekli malzemeleri kayıt dışı verip gönderiyorlar seni madene, saatlik 4 ila 7 lira alıyorlarmış. 15 yaşınkdaki çocuk da böyle girdi, işçi sayısı da bu yüzden belli değil.
Bu aynı zamanda madende çalışan işçi sayısını yükseltiyor ve oksijen yetmiyor. Bu nedenle daha fazla hava pompalanıyor madene. Trafo konusu bir çok mühendis odasının açıkladığı gibi yalan, asıl yangın nedeni gereğinden fazla pompalanan oksijenin kömürü tutuşturması.
Ölenlerin isimlerinin, sayılarının muallak olması ise pazarlıklar. Çok acı fakat gerçek. Yüzlerce kayıt dışı işçi mevcut madende şu an, bir çok çocuk dahil, çalışan sayısına dair rakam veremiyor olmaları da bundan söylediğim gibi. Kayıt dışı çalışanların aileleri ile acı, çirkin fakat engellenemez bir pazarlık yürütüyor şirket hatta belki de devlet. "Sesinizi çıkarmayın, x lira alın." gibi. Saatlik 5 liraya muhtaç aileler için cezbedici teklifler sunabileceklerini tahmin ediyorum.
Ve maalesef 24 saattir devam eden bir yangın var o madende. Kömür madeni burası ve sürekli yanıyor, hiç sönmedi yangın. Kayıt dışı çalışanları en acemiler diye düşünürsek, en acemiler de en alt kademelerde çalışıyorlardı dersek; çok acı bir cümle olacak belki ama orada teşhis edecek bir beden bile bulunmayabilir artık. Ki bulunmayacaktır da. Bu yazdıklarımı öngürü gibi yazıyorum fakat değil, yukarıda söylediğim gibi, orada olan bir arkadaşımla geçen konuşmalarımız bunlar. "O şöyle dedi - ben böyle dedim." gibi yazmak istemedim, yazı akıcı ilerlesin diye kendi fikirlerim gibi yazıyorum, aslen bir konuşmanın ürünü bu yazı.
Ben tam bu satırları yazarken rte 232 dedi ölü sayısını, şimdilik 232 olduğunu söyledi. Dün gece 3'dü bu sayı, bu değişim üzerinden düşünülmeli yazdıklarım.
Ne denir bilmiyorum ..
Yani yazdıklarım bilginiz olsun falan diye, yoksa bir anlam ifade eden şeyler değil, elden gelen bir şey yok .. hiç uyumadım, bol üzüldüm, çok kızdım falan derken benim de kafam allak bullak .. fakat beni tanıyan arkadaşlar birazcık bilir, hiç oturduğum yerden teoriler üreten biri olmadım, bu yazdıklarım da öyle değil, maalesef değil.
Dileyebileceğim tek şey; acıları unutulmasın.
Yakınlarını kaybedenler de acılarını unutmasın, bu acılarını unutacak kadar büyük bir acı yaşamasınlar bir daha .. biz de unutmayalım .. unutulmasınlar işte .. bir çoğunun adını vefat edenlerin listesinde göremeyeceğiz, resmi rakamlara girmeyecekler, varlıkları gizlenecek ama orada olduklarını bilelim, unutmayalım. '

BİLİNSİN, NOT DÜŞÜLSÜN DİYE YAZDIM, 14/05/2014 MI© ALINTI /

Hani bakan diyor ya "15 yaşındaki birinin madende çalışıyor olması mümkün değil, araştırdık, yalan bilgi." diye, hayır, aslında değil. Resmi olarak elbette çalışmıyor. Ki kendisi de uykusuzluk / yorgunluk / stres gibi nedenlerle belki; sabah 8 gibi yaptığı açıklamada kaçırdı ağzından, "işçi olmayanlar da çıkıyor ceset olarak." dedi, rakam vermeyi ardından bıraktı.Şimdi o arkadaşımın aktardıklarına gelirsek;Madende vicdanın kabul etmeyeceği bir çalışma şekli var. Elini kolunu sallayarak gidiyorsun, saatlik çalışmaya geldiğini söylüyorsun, gerekli malzemeleri kayıt dışı verip gönderiyorlar seni madene, saatlik 4 ila 7 lira alıyorlarmış. 15 yaşınkdaki çocuk da böyle girdi, işçi sayısı da bu yüzden belli değil.Bu aynı zamanda madende çalışan işçi sayısını yükseltiyor ve oksijen yetmiyor. Bu nedenle daha fazla hava pompalanıyor madene. Trafo konusu bir çok mühendis odasının açıkladığı gibi yalan, asıl yangın nedeni gereğinden fazla pompalanan oksijenin kömürü tutuşturması.Ölenlerin isimlerinin, sayılarının muallak olması ise pazarlıklar. Çok acı fakat gerçek. Yüzlerce kayıt dışı işçi mevcut madende şu an, bir çok çocuk dahil, çalışan sayısına dair rakam veremiyor olmaları da bundan söylediğim gibi. Kayıt dışı çalışanların aileleri ile acı, çirkin fakat engellenemez bir pazarlık yürütüyor şirket hatta belki de devlet. "Sesinizi çıkarmayın, x lira alın." gibi. Saatlik 5 liraya muhtaç aileler için cezbedici teklifler sunabileceklerini tahmin ediyorum.Ve maalesef 24 saattir devam eden bir yangın var o madende. Kömür madeni burası ve sürekli yanıyor, hiç sönmedi yangın. Kayıt dışı çalışanları en acemiler diye düşünürsek, en acemiler de en alt kademelerde çalışıyorlardı dersek; çok acı bir cümle olacak belki ama orada teşhis edecek bir beden bile bulunmayabilir artık. Ki bulunmayacaktır da. Bu yazdıklarımı öngürü gibi yazıyorum fakat değil, yukarıda söylediğim gibi, orada olan bir arkadaşımla geçen konuşmalarımız bunlar. "O şöyle dedi - ben böyle dedim." gibi yazmak istemedim, yazı akıcı ilerlesin diye kendi fikirlerim gibi yazıyorum, aslen bir konuşmanın ürünü bu yazı.Ben tam bu satırları yazarken rte 232 dedi ölü sayısını, şimdilik 232 olduğunu söyledi. Dün gece 3'dü bu sayı, bu değişim üzerinden düşünülmeli yazdıklarım.Ne denir bilmiyorum ..Yani yazdıklarım bilginiz olsun falan diye, yoksa bir anlam ifade eden şeyler değil, elden gelen bir şey yok .. hiç uyumadım, bol üzüldüm, çok kızdım falan derken benim de kafam allak bullak .. fakat beni tanıyan arkadaşlar birazcık bilir, hiç oturduğum yerden teoriler üreten biri olmadım, bu yazdıklarım da öyle değil, maalesef değil.Dileyebileceğim tek şey; acıları unutulmasın.Yakınlarını kaybedenler de acılarını unutmasın, bu acılarını unutacak kadar büyük bir acı yaşamasınlar bir daha .. biz de unutmayalım .. unutulmasınlar işte .. bir çoğunun adını vefat edenlerin listesinde göremeyeceğiz, resmi rakamlara girmeyecekler, varlıkları gizlenecek ama orada olduklarını bilelim, unutmayalım. '
BİLİNSİN, NOT DÜŞÜLSÜN DİYE YAZDIM, 14/05/2014 MI© ALINTI /

AYDINLANAMAYAN 4. GÜNÜMÜZ!

Aydınlanamayan 4. günümüz!

Ne gülmek,ne söylemek,ne birini suçlamak istedim.Ama herkes o kadar çığrından çıktı ki yazamadan edemedim.Sorulamayan sorular,alınamayan cevaplar o kadar fazla ve can acıtıcı ki okuma-yazma bildiğim için kendime küfrettim.

Yetmedi, gözlerim o vicdansızları gördüğü için,ekmek parasını kazanmak uğruna,işten çıkarılmamak için susan abilerimi gördüğü için kendime küfrettim.

Ölen onca canımızdan sonra "komplo" teorileri güden çobanlarla aynı havayı soluduğum için kendime küfrettim. 
Olmuyor çünkü başkasına küfredince.Ya suçlu ya cani ya yobaz oluyorum!
Niye mi?Kimsenin işine gelmiyor,kaz gelen yerden canları esirgemiyorlar çünkü!
Şimdi bu yazıdan sonra ne derler ne yazarlar ne düşünürler?Umurumda değil!

Ben suçlu da olurum.
Ben cani de olurum.
Ben yobaz da olurum.
Ama ben VİCDANSIZ olamam.
Ama ben yalanlara SEYİRCİ kalamam.
Ama ben o çocukların VEBALİNİ alamam.



15 Mayıs 2014 Perşembe

Amerika'nın ünlü SPA markası Bliss’in efsane sıkılaştırıcısıyla 28 günde yaza hazırlanın!

Her sene olduğu gibi yaz aylarının yaklaşmasıyla, portakal kabuğu görünümünden kurtulma derdi yine gündemimizin en üst sırasına oturdu.
Ne yapacağız? Doğru besleneceğiz, bol su içeceğiz, spor ve masajla dolaşımı hızlandırıp portakal kabuğu görünümünden kurtulmaya çalışacağız.
Yeterli mi?
Tabii ki hayır!
Vücudumuzu kusursuz hale getirmek için her yolu denememize rağmen maalesef çoğu zaman istediğimiz sonuca ulaşamıyoruz. Beslenme alışkanlıklarımız, hayat tarzımızda yapacağımız çeşitli değişikliklerin yanı sıra aslında doğru ürünü kullanmamız da gerçekten çok önemli. Ancak bu şekilde pürüzlü ve portakal kabuğu görünümlü cilde, onarıma başlaması için gerekli donanımı sağlayabiliriz.
Kısaca yaz aylarının yaklaşmasıyla gelen bikini sezonunun bir kabusa dönüşmesini istemiyorsanız bu yazımızı mutlaka okuyun çünkü efsane sıkılaştırıcı ürün nihayet Türkiye’de!
Amerika’nın en iddialı markalarından bliss’in, ünlü sıkılaştırıcı ürünü fatgirlslim, bu yaz sizi bu dertten kurtarmak için eczanelerde yerini aldı.
Geçtiğimiz yıllarda farklı yöntemler deneyip hayalinizdeki vücuda kavuşamadıysanız, New York’un dünyaca ünlü Bliss Spa’sından doğan “fatgirl”serisi ile tanışma vaktiniz artık gelmiş demektir.
Basında da sıkça yer aldığı gibi birçok ünlü model, televizyon, sinema yıldızı, dünyaca ünlü popstar gündüz ve gece kreminden oluşan bu özel seriyi kullanmayı tercih ediyor.
Aslında bu çok da şaşırtıcı değil çünkü bliss’in dünyada çok tercih edilen bir marka olmasının yanı sıra, bu serinin klinik çalışmalarla da kanıtlanmış çok fazla etkisi bulunuyor.
Örneğin; yapılan araştırmalarda kullanıcıların
• %87'si sıkılaştırıcı etkiyi,
• %85'i inceltici etkiyi,
• %73'ü portakal kabuğu görünümünde azalmayı gözlemledi.*
İşte bliss efsanesinin sırrı!
Efsane bliss fatgirlslim-vücut toparlama ve sıkılaştırmaya yardımcı gündüz kremi, kapsüle edilmiş patentli Qusome© kafein teknolojisi ile portakal kabuğu görünümünü azaltmayı desteklerken, cildi sıkılaştırmaya da yardımcı oluyor.
Ayrıca bliss’in bu serisinde bir de fatgirlsleep-vücut toparlama ve sıkılaştırmaya yardımcı gece kremi bulunuyor. Serinin gündüz kreminin tamamlayıcısı olan bu gece kremi, kapsüle edilmiş formülü ile siz uyurken 6 saat boyunca vücuda etki ediyor ve portakal kabuğu görünümlü bölgeleri pürüzsüzleştirmeye yardımcı oluyor. Gece kreminin içeriğinde gündüz kreminden farklı olarak yatıştırıcı özelliği olan lavanta ve lotus çiçeği özü bulunuyor. Bu özler uyku esnasında etki göstererek vücudun kendini yenileme sürecine destek oluyor, böylece “sıkı” bir uyku çekmenizi sağlıyor!
Kullanımı ise çok basit. Her sabah fatgirlslim’i 20-30 saniye boyunca portakal kabuğu görünümlü bölgelere masaj hareketleri ile uygulayabilir ve hemen emildiği için ardından hızla giyinebilirsiniz. Akşamları da yatmadan önce fatgirlsleep’i yine aynı şekilde uygulamanız yeterli!
Üstelik kısa bir süre için eczanelerden 1 adet fatgirlslim ve 1 adet fatgirlsleep aldığınızda, hediye olarak masaj aparatına da anında sahip oluyorsunuz.
Bu aparatın özel tasarlanmış yüzeyi ile masaj yaptığınızda, bu muhteşem iki ürününün cilt tarafından daha iyi emilmesini sağlayabilirsiniz. Problemli bölgeye aşağıdan yukarıya ve dışarıdan içeriye hareketlerle, hafifçe bastırarak ve bileğinizi sağa sola doğru bükerek uygulamanız gerekiyor.
Ayrıca bu aparatı sadece kremlerinizle değil, duş esnasında da kullanabiliyorsunuz.
Daha etkili bir çözüm için bu bakım serisi ile birlikte düzenli egzersiz yapmayı ve sağlıklı bir beslenmeyi de unutmamalısınız.
Bu efsane seriyi ve bliss markasının diğer tüm ürünlerini Türkiye’de sadece yetkili eczanelerde bulabilirsiniz.    
Yetkili eczanelere ulaşmak ve daha detaylı bilgi için
 www.blissturkiye.com sitesini ziyaret ediniz.      
* Bağımsız laboratuvarlar tarafından yürütülen test sonucudur. Etkileri 28 günü kapsayan klinik çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

13 Mayıs 2014 Salı

RENKLİ DUDAKLAR/BLOG'S MAGAZİNE

Tünaydınnn :)

Kızlarrr tam gaz devam ediyoruz.Her şey yolunda mı?Umarım yolundadır.Bu haftaki misafirim Blog's Magazine.Bakalım bize bugün hangi ruju tanıtacak :)



Herkese merhaba..

Öncelikle "Blog's Magazine" blogunun sahibi olarak böyle cici bir etkinlikte birlikte olduğumuz için çok mutluyum. Bunun için de bu etkinliği başlatan sevgili Elif'e teşekkürlerimi sunuyorum. 

Bugün "Renkli Dudaklar" için severek kullandığım bir marka olan Rimmel London'dan tam da baharlık bir ruj seçtim. İsmi Rimmel London Lasting Finish by Kate. Rengi 02.

Öncelikle ruju ambalajıyla incelemeye başlayalım. Üzerinde Kate Moss’un imzasını taşıyan bu rujların ambalajları bence çok hoş. Özellikle kapağındaki Rimmel London amblemi de hoş bir ayrıntı. Ambalaj plastik ancak bugüne kadar sorun yaşamadım. Kapağında bollaşma, çatlama vs. olmadı.




Şimdi de ambalajın içine bakalım ve sizin için seçtiğim tatlı pembe renk ortaya çıksın.


Rengi çok tatlı değil mi? Yapısı da yumuşacık. Diğer siyah kapaklı mat Kate Moss serisi gibi kuru dudaklarda sorun çıkarmıyor. Mat rujların yeri ayrı da olsa kullanım kolaylığı açısından bu seriyi daha çok sevdim. Kalıcılığı da 4 saate kadar ulaşıyor.



Ruju tek kat uyguladığınızda dahi renk kendini belli ediyor. Fotoğrafta tek kat uygulanmış halini görüyorsunuz. Makyajınızın yoğunluğuna göre tek ya da iki kat uygulama yapabilirsiniz. Ben yoğun makyajlarda iki kat, günlük makyajlarda tek kat kullanmayı tercih ediyorum.

Normalde ruju sürmeden önce daha düzgün bir görüntü için uygun bir renk kalemle dudaklarımı çerçeveliyorum ancak rujun rengini tam olarak görebilmeniz için bugün sadece ruj uyguladım.

Umarım rengi beğenmişsinizdir. Ben severek kullanıyorum. Bahar aylarında vazgeçemediğim rujlar arasındadır.

Son olarak blog sahibine bu güzel etkinliğinde beni misafir olarak kabul ettiği için tekrar teşekkür ediyorum ve yazımı sonlandırıyorum.

Görüşmek üzere..
Renkli ve güzel kalın.



Yazısı için çok teşekkür ederim tam zamanında yolladı ve harika renkle tanıştırdı.Bunu da kesin görmelisin dediğiniz rujlar varsa bu postun altına yorum bırakabilir ya da eyldzelif@gmail.com adresine mail atabilirsiniz.
                                                                                                                                Sevgiler ...

7 Mayıs 2014 Çarşamba

RENKLİ DUDAKLAR/MELİS in NEVERLAND


Günaydın :)

Evet sevgili okuyucum günaydın.Tembel bloggerınız ancak kalkabildi.Bugün ne günü. Misafir  Blog günü.Bugünkü tatlı misafirim yazısını çok önceden yollayan çalışkan blogger Melis.Kendisine çok teşekkür ediyorum ve yazısına geçmeden önce takip diyorum



Merhabalar herkese. Ben  Melis in Neverland blogunun sahibi Melis. Sevgili Gizem'in Saksısı blogunun sahibi Gizem sayesinde Elif'i tanıdım ve bu güzel seriyi keşfettim. Bu kadar eğlenceli bir seride yer alamasam içimde kalırdı sanırım :)
Ben dudaklarımı bu yazın favori renklerinden olan turuncu bir rujla renklendirmek istedim ve bunun için Flormar Passionate Dots PD23 ü seçtim.. Dış görünüşleri çok şık. Oldukça kaliteli bir plastik ve metal. Rengi, duruşu herşeyiyle çok beğeniyorum bu seriyi :)
Rujun yapısı çok güzel. Mat ama dudağı kurutmuyor, yinede altına balm uygulamanızı tavsiye ederim çünkü hemen her mat ruj gibi dudak kusurlarını göstermek konusunda birazcık acımasız. Mat yapıda olmasına rağmen kolay sürülüyor. Rengini olduğu gibi dudağa veriyor, capcanlı görünüyor. Çok hafif ama çok tatlı bir kokusu var. Bu rujun bana göre eksisi sanırım serideki diğer renklere oranla kalıcılığının biraz daha az olması ve her turuncu ruj gibi dişleri bir parça sarı göstermesi.
Bu serideki rujların fiyatı 15tl. Ancak bir süredir %50 indirimde. İndirimli fiyatı 7.50tl. Bu fiyata, kaliteli bir ruj almak isterseniz kesinlikle şans verin derim. Sevgili Elif'e beni de bu seriye dahil ettiği için tekrar çok teşekkür ediyorum. Ben yazarken gerçekten keyif aldım umarım sizler de okurken aynı keyfi alırsınız. Sewgiler...






Seri tüm eğlencesiyle devam ediyor kızlar siz de katılmak için eyldzelif@gmail.com adresine mail atın :)
Çok öpüldünüz.Sevgiler ...

6 Mayıs 2014 Salı

TAG:Sadece Bir Kelime

İyi Akşamlar Güzellikler :)

Ben şu mim yazılarını çok seviyorum bana gelmiyor diye hayıflanıyordum ki geçen hafta misafirim olan Sargita'm beni de All About Seda nın başlattığı eğlenceli TAGe dahil etmiş pek bi sevindirik oldum:)

                                                                     Eğlenceli sorulara başlıyorum ;)
 
1- Telefonun Nerede?
Önümde.

2- Partnerin?
Sevdiceğim <3

3-Saçların?
Gürrrr.

4-Annen?
Sırdaşım.

5-Baban?
İlk aşkım.

6- En sevdiğim eşya?
Kitaplarım.

7-Son gece gördüğün Rüya?
Korkunç

8- Hayalindeki araba?
Dacia Duster

9- İçinde bulunduğun oda?
Boğucu

10- Korkun?
Yalnızlık.

11- 10 Sene içinde ne olmak istiyorsun?
Mutlu.


12-  Sen ne değilsin?
     Acımasız

13-  En son yaptığın şey?
Sarma :)

14-  Üzerinde ne var?
Eşofman.

15-  Senin hayatın?
Engebeli.

16- Moralim?
Gelgitli.

17-  Şu an ne düşünüyorsun?
Sıradaki şarkıyı :)

18-  Senin bilgisayarın?
Phılıps.

19-  Bira?
Kötülüklerin anası :)

20-  Aşk?
Acılı mutluluk.

Sorular karşısında afalladım ama soruları da pek güzeldi cevabını merak ettiğim arkadaşlarım var.Bkz.

2 Mayıs 2014 Cuma

Yapraklar Yeşerip Hayat Tazelenirken Cildinizi Onarın

Bahar geldi çattı. Mevsim geçişleriyle baş gösteren fiziksel değişikliklerle de karşı karşıya kaldık. Bu değişikliklerin şüphesiz en büyüğü cildimizde yaşanıyor. Mevsim geçişlerinde cildimizin nem dengesinde önemli değişiklikler yaşanır. Cildi kuruluktan pul pul dökülen de vardır, cildinin çok yağlı olmasından şikayet eden de. Siz de büyük ihtimalle bu sorunların birinden şikayetçisiniz. Cildinizde meydana gelen bu değişikliklerin önüne geçmek için tek bir yol var, o da cilt bakımı. Ne öneriyorsun dediğinizi duyar gibiyim. Anlatayım:
Yeni çıkan cilt bakım ürünlerini hepimiz deniyoruz, takip ediyoruz ama cildimizi uzun zamandır tanıyan ve koruyan bir marka var: Vaseline! 140 yılı aşkın süredir bizimle birlikte olan, nesilden nesile geçen bu ürün bize gerçek nemlendirmeyi sağlıyor. Vaseline markası şimdi de, üçlü saflaştırma yöntemiyle geliştirdiği Türkiye’deki en saf Vaseline Nemlendirici Jel’i bize sunuyor.
Vaseline Nemlendirici Jel, 3 kat saflaştırılmış formülü sayesinde piyasadaki diğer kremlere göre çok daha iyi sonuçlar veriyor. Üstelik sadece cilt nemledirmede değil; yara bakımı, pişikler, dudak bakımı gibi durumlarda da iyileştirici etki gösteriyor.
Son olarak, size çok mutlu olacağınız bir haber daha vereceğim: Hepimizin bayıldığı Vaseline’in Cocoa Butter losyonu ve kremine şimdi de Nemlendirici Jel’i eklendi! Bu harika ürünü cildinizi ve dudaklarınızı nemlendirmek için her gün kullanabilirsiniz.
Siz de bahar gelirken taptaze bir cilde kavuşmak istiyorsanız Vaseline Nemlendirici Jel’e tüm marketlerden ve eczanelerden ulaşabilirsiniz.
Bir boomads advertorial içeriğidir.