19 Nisan 2014 Cumartesi

Ceviz Ağacı


Günaydınnn!
Artık cumartesi günlerimiz şiir günü dostlar.Kimi zaman edebiyatın en has kalemleriyle,kimi zamanda gazetelerde okuduğum matrak şiirlerle gününüzü keyiflendireceğim :)Bu köşeye hikayesiyle beni en etkileyen şiirle başlamak istiyorum.Geçelim hikayesine;

Nazım Hikmet'in polis tarafından arandığı yıllarda Nazım Hikmet sevgilisine randevu verir.Bu randevudan polisin haberi olur.Kız gitmek istemez fakat çaresizdir.Buluşma saati gelir,kız gider.Ancak ne gelen vardır ne giden.Kız şaşırır,polis şaşırır.Sonradan öğrenilir ki buluşma yerine çok önce gitmiştir Nazım Hikmet.Polisin orda olacağını tahmin etmiştir.Nazım'ın istediği konuşmak değil yurt dışına çıkmadan son kez olsun sevdiğini görebilmektir.Bu yüzden saatler önce sözleştikleri ceviz ağacının üzerine çıkar ve bu dizeler yazılır."Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında."

                             Ceviz Ağacı 

Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda,
Budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
Koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a.
Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u.
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. 
                                                                                   Nazım Hikmet Ran 

ben bir ceviz ağacıyım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder